COĞRAFİ İŞARET TESCİLİNİN GÜZELLİKLERİMİZİN KORUNMASINDA ÖNEMİ
COĞRAFİ İŞARET TESCİLİNİN GÜZELLİKLERİMİZİN KORUNMASINDA ÖNEMİ
Şu an eskiye dönük bir tat tattığında veya büyük annelerimizin emekleri sonucu oluşan bir el işi gördüğünde kim çocukluğuna dönmez. Peki, bizleri bu kadar derinden etkileyen hislere sahip çıkmak yerine neden tehlikeye atalım. Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından 23 ürünün daha coğrafi işaretle tescilleneceği duyuruldu. Kars Balı, Van Savatlı Gümüş İşlemesi, Trabzon Kazaziyesi ve Sivrihisar Muska Baklavası’nın da içinde olduğu birçok güzellik..
Coğrafi işaretler(Cİ), belirli bir alandan kaynaklanan bir ürünü
tanımlayan ya da kalitesi, ünü veya diğer karakteristik özellikleri
bakımından coğrafi kaynağına atfedilen, bir bölgeyi temsil eden
sınaî mülkiyet hakkıdır (Ilıcalı,2005). Sadece tarım ürünleriyle sınırlı
olmayan coğrafi işaretler maden, sanayi ürünleri ve el işlerini de kapsamaktadır.
Menşe Adı ve Mahreç İşareti
Coğrafi işaretler menşe adı ve mahreç işareti olarak iki ayrı şekilde değerlendirilir. Menşe adı, menşe adına konu ürünün tamamı ile tanımlanan yerde üretilmiş olmasını gerektirir. Ürünler en iyi ait oldukları coğrafyada üretilirler. Sonuçta Erzincan tulum peyniri en iyi Erzincan’da üretilebilir. Mahreç işaretlerinde ise ürünün özelliklerinden en az birinin o yöreden kaynaklanması şartıyla, yöre dışında da üretilebilmesi söz konusudur. Örnek olarak ise, Afyon sucuğu özelliklerinden birini Afyon’dan almak şartıyla başka yerlerde de üretilebilmektedir. Türkiye’de 2018 yılı Nisan ayı itibariyle 336 ürün coğrafi işaretlenmiştir. Bunlardan 111 tanesi menşe adı ve 225 tanesi mahreç işareti olarak tescillenmiştir. Bu verilere bakılınca 225 ürün yani %66,4’lük kısmın coğrafi bölgesi dışarısında da üretilebileceği gerçeği ortaya çıkıyor.
Tescilli coğrafi işaretlerde amblem kullanılması zorunludur. Amblem kullanımı ile mevzuatın sağladığı korumadan faydalanmak mümkündür. Kullanılacak amblemler
Coğrafi İşaret Dağılımı
Ülkemiz kendine has lezzetleriyle o kadar zengin bir konumda ki şu anda coğrafi işaret alabilecek 2500 ürünümüz bulunmaktadır. Adana’nın Analı Kızlısından Kars’ın El Halısına kadar 336 tane güzelliğimiz coğrafi işaretle işaretlenmiş durumdadır. Aydın inciri, Antep baklavası ve Malatya kayısısı ise AB tarafından tescil alan coğrafi işaretlerimizden. 2 menşei adı ve 17 mahreç işareti ile en çok coğrafi işaretleme Şanlıurfa’dan çıkarken, Gaziantep ve İzmir ise sıralamayı takip etmektedir. Bizim esas hedefimiz ise ülkemizin dört bir yanındaki özel ürünlerimizi tescillemek olmalıdır.
Ürün gruplarına göre tescil edilmiş coğrafi işaretlere baktığımız zaman ise %54.95’lik kısımla gıda ürünlerinin birinci sırada geldiğini görmekteyiz. Sıralamayı %19,37 ile el sanatları izlerken, hayvancılık %2,38 ile son sırada yer alıyor.
Öneriler ve Sonuç
Coğrafi işaret tescili olan ürünler neredeyse piyasada ki muadillerine göre iki kat pahalıya satılmaktadır. Geniş çerçeveden bakıldığı zaman bu ürünlerin ülkemizi ileriye götürdüklerinin farkına varılacaktır. Yalnızca kaynaklarımıza sahip çıkmak olarak değil de diğer açılardan da düşünüldüğünde tescil almış ürünlerin turizme olan katkısını görmek mümkündür. Turistleri ülkemize çekmek ve gelir hedefine ulaşma noktasında coğrafi işaretlenmiş ürünlerin önemi büyüktür. Aynı zamanda coğrafi işaretli ürünlerin diğer ürünlere kıyasla rekabette üstünlük sağladığını ve daha fazla tercih edildiğini göz ardı etmemek gerekmektedir. Destinasyon imajının güçlenmesinde coğrafi işaretlerin katkısı büyüktür. Ayrıca markalaşmayı artırarak bölgesel kalkınmasının güçlenmesinde önemli paya sahiptir.
Günümüze kadar 336 ürün coğrafi işaretle tescillenmiş iken başvuru aşamasındaki ürün sayısı 421 adettir. Tescil başvurusundaki bu büyük artışın nedenini ise tescilli ürünlerin öneminin anlaşılmış olmasıdır. Ancak ülkemizin sahip olduğu ürün çeşitliliği düşünüldüğü zaman artan başvuru sayısının bile yeterli olmayacağının farkına varılmalıdır.
Ülkemizin değerlerini uluslararası platformlarda en iyi şekilde pazarlamayı başarabilmeliyiz. Çocukluğumuza dokunan, her defasından aynı lezzeti bulduğumuz, bizi diğer ülkelerden ayıran ürünlerimize sahip çıkmak için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Gelecek nesillerin de bu güzelliklerden habersiz olmaması adına, coğrafi işaretlemenin önemini unutmamalıyız.